Bağırsak Detoksu

Özgül ağırlığı 5’ten büyük kimyasal elementlere “ağır metal” adı verilir. Ağır metaller; düşük miktarlara bile toksik etki gösterebilen elementlerdir.  Ek olarak özgül ağırlığı 5’in altında olan yani hafif metal olan Alüminyum da zehirleyici etki yapmaktadır.

Ağır metaller vücudun az da olsa ihtiyaç duyduğu “çinko, bakır, alüminyum, krom, demir, manganez” gibi elementler ile vücudun hiç ihtiyaç duymadığı “kurşun, cıva, arsenik ve kadmiyum” gibi metallerdir.

Ağır metaller ya akut yani ani zehirlenmeye neden olur ya da vücutta yavaş yavaş birikip sinsi bir şekilde toksik etki oluşturur. Birikim sonucu, canlıların bünyesinde yoğunlaşan bu metaller, etkili dozlara ulaştıklarında, ciddi hastalıklara neden olabilirler.

Ağır metal toksikasyonu ile  genel olarak vücudun gereksinimi olmayan endüstrileşmeyle birlikte endüstriyel ve sanayi ürünleriyle alınan toksik etkili elementler kast edilir.

Ağır metaller ayrıca vücuda besinler, içme suları, hatta hava yoluyla girerek dokularda birikip uzun yıllar kalır. Çeşitli organ hasarları oluşturur ve zehirlenmelere hatta yaşamı tehdit eden hastalıklara neden olabilir. Metaller vücutta sabit durmamakta kandan dokuya sonra tekrar kana geçmektedir. Bu nedenle bağırsakta yakalanmaları mümkündür.

Maden ve sanayi atıklarından toprağa geçen ağır metaller yer altı sularına oradan göl ve akarsulara geçtikten sonra buharlaşıp tekrar asit yağmuru olarak besinlere (meyve, sebze, et ve süt ürünleri ile deniz ürünleri), içme sularına geri gelmektedir. Bu da bir döngü oluşturmaktadır.

Bedenin ise ağır metallerle olan bu mücadelesine yardım etmenin tek yolu ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılmasıdır.
Etkili bir ağır metal detoksu için beslenmeye entegre edilerek PMA Zeolit kullanımı şarttır. 

·         Sık sık hastalanma: Enfeksiyon ve viral hastalıklar

·         Sürekli yorgunluk, halsizlik, enerji kaybı: Agır metaller, enerji üreten mitokondrilerin çalışma sistemini bozmaktadır.

·         Kilo problemleri: Egzersiz, spor ve diyet yapmaya rağmen kilo verememe durumları

·         Zayıf bağışıklık sistemi belirtileri

·         Otoimmun hastalıklar

·         Eklem ve kas ağrıları

·         Depresif ruh hali: Depresyon, korku, takıntılar gibi ani gelişen ruhsal sorunlar

·         İştahsızlık

·         Kabızlık ve bağırsak sorunları

·         Unutkanlık, Hafıza kaybı: Hastada rutin tüm muayeneler yapılıyor ( B12, D Vitamin.. vb) ve sonuç bulunmazsa mutlaka Kurşun, Cıva, Alüminyum ölçümü yapılmalı

·         Çocuklarda hiperaktivite ve otizm

·         Erkek ve kadınlarda nedeni açıklanamayan libido ve cinsel isteksizlik

·         Erken yaşlanma belirtileri: Saç, bıyık, sakalda erken beyazlama, özellikle kadınlarda saç dökülmesi

·         Ani gelişen şeker metabolizması, yüksek/alçak şeker bozuklukları

·         Nedeni açıklanamayan, migren ya da başka çeşit baş ağrıları

·         Ani gelişen nedeni açıklanamayan kulak çınlaması, baş dönmesi halleri

·         Ani gelişen nedeni açıklanamayan tansiyon bozuklukları

·         Ani gelişen nedeni açıklanamayan deri hastalıkları, egzama vb.

Zeolit'in toksinleri bağlama yeteneği tıbbi araştırmalara da ilgi uyandırmıştır. Bazı kirleticilerin etkili ve ideal olarak münhasıran bağlanmasına ek olarak, bir zeolitin tıbbi kullanım için başka özellikleri de mevcuttur.İnsan vücudundaki koşullar altında kullanmak tamamen güvenli olmakla beraber özellikle amonyum, kurşun ve arsenik gibi bazı ağır metalleri bağlar. 

Petek şekilli kristal yapı arasında sayısız delik ve kanal vardır. Güçlü bir elektrikli süpürgeden sanki kirletici iyonlar bu boşluklara çekilir. 

Bir yandan bağırsak kirleticilerden arındırılırken diğer yandan, organizma karşılığında mineraller ve eser elementler sağlanır. Bununla birlikte, iyon değişiminin bu etkisi sadece zeolit ​​ile özel bir biçimde etkileşime giren küçük bir iyon seçimi ile ortaya çıkar. 

Bu biyofiziksel özellikler nedeniyle, volkanik mineral zeolit ​​klinoptilolit güçlü bir detoksifikasyon etkisine sahiptir ve diğer doğal bağırsak detoksifikasyon ajanlarından öne çıkar.